18 Ekim 2017 Çarşamba

yeni kayıt.

yeni kayıt diyordu ekran. yeni bir şeyler. hergün yeni bir şey oluyor, yeni kayıt oluşuyor. bir kutuya koydum kayıtları bazen çıkartıp izliyorum, dinliyorum. daha çok, anlıyorum. anlamaya çalışıyorum diyelim.

duygunun getirdiği tepki varolmaya devam ediyor. çok şey söylemek istiyorum. çok konuşmak, çok susmak, çok uyumak ve çok koşmak.

ışığı kapamak gibi kapamak istiyorum bir anlığına dünyayı. sakin kalmak, hep aynı yerde kalmak, bir süre kıpırdamamak.

fazla geldi bazı şeyler, bazıları da az. tamamlıyor ya birbirini, öyle de güzel.

doğa gibi yenileriz belki kendimizi bi gün, ya da toprağa karışırız. toprak kokusu güzel, dokusu güzel.

yağmurdan sonra en güzeli, belki de çaydan sonra daha güzeldir? ne dersiniz?

öperim.

29 Haziran 2017 Perşembe

selam gelecek!

içselleştirmek gibi, içinden gelmek gibi bir şey. daha önceden tanıyormuş hissi gibi güzel, verdiği mesajı almak gereken günler. Her zaman karşınıza çıkmayacak olan, endişelerinizi hiç bilmiyormuş, hiç yaşamamış gibi devam etmek istediğiniz an. Anlar.

daha yaratıcı hissettiren, daha sağlıklı yaşatan her şeyin daha olduğu çok ta güzel olduğu günler. bak yazıyorum ya şimdi, her harf bir şey katıyor sanki. her anın kattığı gibi. göründüğü gibi olduğunu istemek herkesin dileği, olduğu gibi göründüğünü..


tanıyormuş hissinin getirdiği paylaşma isteği artarken, planlanan çok fazla konu, plansız olan çok fazla an yaşanmaya devam ediyor. güzel. yaratma isteğini her an canlı tutanları tanımak keyifli.

hissi somutlaştırmak zor bu günlerde. yazmaksa bi nebze hafifleten, sakinleştiren.

bu burda dursun, güzel günleriniz olsun.

öperim.




8 Haziran 2017 Perşembe

net ;)

Hadi hadi kalk sabah oldu diyordu. Kalk ta uyan artık. Sabahı, öğleni, gecesi her an uyanık ol, her an net. Net ol diyordu, ama sadece suyun üzeri değil, derinlikleri de net olsun.

Bu hissin tarifi yok, dili yok, ötesi var. Çok iyi hissetmenin çok ötesinde. Doğmak gibi, ferahlamak gibi bir his. Doğmanın her zaman iyi şeyler ortaya çıkarmayacağını bilerek, gerçek şeyler umarak. 

Bak bi çukurdayım, bi tümsekte. Oldu ya. Her açıdan güzel, her açıdan net. Sarılma hissi her andan fazla. Her andan iyi sevme hissi. Maddeden bağımsız olacak elbette. 

Madde ile ne olduğu görülmüş ki.


Öperim

30 Mayıs 2017 Salı

tarih tekerrür :)

Düz bi yolda ilerlemek gibi.. etrafa aldırış etmeden, dinlenmeden, anlamadan ve dinlemeden. Yola beraber çıktıklarınızı yolda bırakarak devam eden bir his.. histen öte gerçekleşen ve robotlaşan bir yaşam. Net olarak gördüğüm, anladığım birkaç şeyden bir tanesi ise tarihin tekerrür ettiği. Göremediğim şeylerin de etkisi ile hala bir şaşkınlık hali. Şaşkınlık dert değil de, öğretmek dert. Dert olanları bir kenara koy, öğretilmeyene uğraşma, az benci ol diyordu. Bencilliğin sınırını bilerek yaşa, bencilliğin sınırı benci olmak. Sev çok sev, en çok kendini, en güzel olanı, içi güzel olanı. Yüzeysellikten sıyrıl, daha çok sarıl.

 Seviyorum, öpüyorum.

22 Mayıs 2017 Pazartesi

gemi havuzda.

bir şeyler üzerine yazmak, konuşmak, bir şekilde ifade etmek bazen zor. bizim dönem bunu daha zor gerçekleştiriyor. eskilerde kalanlar ise 3 yıl önce ölmüş 36 yıllık eşinden hala can parçam diye bahsediyor.

tüketmek kelimesi tam da burda anlam buluyor. tükettiklerimizi topladığımızda bizden geriye bişey de kalmıyor aslında. daha gerçek şeyler yaşanmaya başladığında ise farkına varamıyoruz. her şeyin geçici olduğu inancı buz gibi bir maddeye dönüşüyor. eriyor, gidiyor. erime noktasında içimizi ısıtan olaylar da olmuyor değil. içimizi ısıtan durumlar da bazen kendi sıcaklığından yanıyor, kendi kendini kül ediyor.

külleri kavanoza koydum şimdi. denize atıyorum. med cezir etkisi geçinceye kadar duruyorum.

gemi havuzda, denize inmesini bekliyorum.

:)

2 Nisan 2017 Pazar

hadi öperim.

çok uzun zaman geçmiş gibi, çok seneler olmuş gibi hissetmemin birçok sebebi var. üzeri örtülen görünmeyen, görülmediği zannedilen şeylerin farkına varmak ile gelen ve devam eden..geçen kısacık zamanın aksine, varolan, olmaya devam eden, gelişen ve değişen durum içinde, aynı hislerle kalamadığımız, kalmak istemediğimiz apaçık.

Aynı gibi gözüken her şey geçmişin yansıması, geleceğin ise aynası niteliğinde. edebiyat yapmayı sevmem, insanlar hakkında önyargılı olmayı da. ama şu anda ön yargılı olamayacak kadar yargıya sahibim.

tanımadığınız, sadece bir molada karşılaştığınız kişiyi isteseniz de yargılayamazsınız, bazı şeyleri öngöremezsiniz. inandığınız ve güvendiğiniz tek şey kişinin size sunduklarıdır. bu yüzden ne kendinizde ya da karşıdakinde hata aramak pek te doğru gözükmez.

istekler, talepler ve diğer her şey değişebilir. ancak tek değişmeyen insanın benliğidir. bazı şeyleri öğrenebilir, ona göre az da olsa değişebiliriz. değiştiremeyeceğimiz şey ise karakterimizdir.

üzeri örtülen şeyler gün yüzüne çıktığından, beyazlaştığından olsa gerek..

yine de insan gerçekten hayret ediyor.

hadi öperim.

21 Mart 2017 Salı

olsun

yazmanın rahatlatacağını tahmin ederek yazıyorum bu sefer, bir terapi, bir kaçış, bir bilmem herneyse. dışardan çıktım bakıyorum şimdi, ruhum dışarda, hani bedene ait değildir ya ruh, ait olduğu yeri bulamıyor. bu başka bir şey. daha önce olmayan, yaşanmayan ve belki de bir daha hiç yaşanmayacak olan.

akışında giden her şey tepetaklak oluyor, kötü gibi görünse de iyi olacak bir durum değil bu. her şer de bir hayır yoktur, hayır olan hayırdır zaten. anlamadığım bir durum, idrak edemediğim bir konu yok. idrak edemediğim tek şey her şey benim için bu kadar kolay olmazken, nasıl oluyor da rahatlık bu kadar kanlarına işlemiş oluyor. yapılan her şeyi söylenen her sözün aslında gerçek olmadığının kanıtı gibi karşımda duruyor ruhuma işleyen.

şimdi düşündüğümüz kavramlar boyut değiştiriyor, ruhum olduğu gibi durmuyor artık, fazlasıyla yıpranmış fazlasıyla kesiğe sahip. acı veren yanı ise kesiğin olduğu yerin iyileşmek istememesi. iyileşmek çare değil. iyileşmek kelime anlamı gibi her zaman iyi olmak değil.

stand by modu olsa ruhumun konuşmasam, düşünmesem, hissetmesem ya. hissetmemek önemli. hissetmemek değerli. hiç bir zaman olamayacağım kadar hissiz olmam gereken zamanlardayım.

olsun.

9 Mart 2017 Perşembe

güneşli günler göreceğiz.

bugün  Pazartesi gibi gözüken bir Cuma, aslında günlerin suçu yok. sıkıntı; yapmak istediğimiz şeylerle alakası olmadan geçen, olmak istediğimiz yerden çok uzak günler olması..

bugün biraz hava gibi içim kararmış, yazmak iyi gelir diye düşündüm. düşünürken kelimelerin havadaki tozlar gibi dağınık olduğunu fark ediyorum. bunun sebebi kafamın karışık olması mı belimin ağrısı mı onu bilemiyorum tabi. odaklanamadığım kesin. 

biraz güneş açsa, azcık çimlere uzansak belki her şey düzelir. bi piknik yapsak, ayakları denize soksak, sessizce otursak. diğer yazılarda da yazdıklarımın ortak bir noktası var. heralde herkesin hayali olduğu gibi tası tarağı toplayıp ege kasabasına yerleşmek gerek. 

Bugün kısa kesip daha güneşli bir günde görüşmek dileği ile. 

öperim.