22 Kasım 2016 Salı

hadi ben kaçtım.

biraz kırgın olduğum doğrudur. genel olarak insanları kıramamamdan dolayı, dönüp baktığımda çok fazla kırıldığımı görüyorum. şu güne kadar yaptıklarım, yapacaklarım zaten beni ben yapan şeyler. ama beni ben yapan şeyler bana zarar vermeye başladığında her şeyin çok ta yolunda olmadığını farkediyorum. 

Evet bu ara biraz bunaldığım doğru. herkeste olan şeyler buna sebep çok olay bir durum yok. herkes dünyanın kendi etrafında döndüğünü sanarken, yaptıklarımdan ötürü her şeyi benden beklerken, bir kere olsun dönüp bakmazlar kendilerine.. her şeye evet dediğinizde ve sadece 1 kez hayır dediğinizde yaşayacağınız durumdur bu. 

Nasıl olduğunuz, ne yaşadığınız, nasıl hissettiğiniz çok ta dikkat çeken bir konu değildir. her şeye yetişmeye çalışmak, heryerde olmaya çalışmak..

neyse bigün konuşma gücünü kendimde bulursam yazmak yerine bunu tercih edeceğim. 

siz iyi olun da başka ihsan istemez.

öperim.



30 Ekim 2016 Pazar

Geziler-işler-hayatlar

Yazmaya yazmaya unutmuşum tabi. Gezginliğin hevesi ile açtığım bloğun hakkını vermediğimi düşünerek tekrar bir şeyler yazmak istedim. En son yazımın üzerinden çok zaman geçmişken, çok fazla değişen şey olmuş.

Güzel şeyler. Değişmesini istediğim bazı şeyler değişmese de güzelliklere vesile olduğundan pek te şikayetçi değilim. Bu süre içinde bir çok yer gezdim yazmasam da. Birçok şey öğrendim. Mesela 1 haftada 4 kez uçağa binmeyi, evi tümüyle boyamayı, daha az sinirlenmeyi, daha sakin kalmayı, yalnız gezmeyi sevsem de onunla gezmeyi daha çok sevdiğimi..

Şu anda Bremen'den sesleniyorum. Çalıştığım yer sebebi ile 2. kez geldiğim Köln'den buraya geçtim. 40 kg lık valiz ile pek akıllıca bir iş yaptığımı söyleyemem ama yine de keyifli bir yer.

Her yerin bisikletle dolu olduğu, sakin, sessiz,  ağaçlar içindeki tarihi sokaklarda gezerken, İstanbul'u çok ta özlemediğimi fark ediyorum. Evet evimi özledim ama karmaşa biraz fazla geliyor.. Şimdilik benden bu kadar, mekana uygun bir fotoğraf ile yazıyı noktalayalım :)